Nükleer Teknolojiler ve Tarımsal Ekoloji: Birlikte Çalışabilir mi?

Küresel iklim krizi ve gıda güvenliği tehditleri karşısında, çözüm arayışları hız kazanıyor. MUĞLA Sıtkı Koçman Üniversitesi Çevresel Sorunlar Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Demirak, çevresel sürdürülebilirliğe dayalı tarımsal ekoloji ile nükleer teknolojilerin entegre edilmesinin, hem enerji güvenliğini sağlayacağını hem de doğal kaynakların korunmasına katkı sunacağını savunuyor. Bu yaklaşım, Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasında kritik önem taşıyor. Prof. Demirak, nükleer teknolojilerin, biyolojik çeşitliliğin ve tarımsal ekolojinin güvencesi olabileceğini vurguluyor. Steril Böcek Tekniği (SIT) gibi yöntemlerle kimyasal böcek ilaçlarına olan bağımlılık azaltılabilirken, nükleer tabanlı gıda ışınlama, gıda israfını önlemede etkili olabilir. Ayrıca, nükleer enerji, fosil yakıtlara kıyasla çok daha düşük karbon emisyonuyla iklim değişikliğine karşı mücadelede önemli bir rol oynar. Dünya Bankası'nın Türkiye'ye verdiği iklim dostu tarım teknolojileri desteği de bu konuda önemli bir gelişmedir.

Nükleer Enerji: Sürdürülebilir Kalkınmanın Temeli

Fosil yakıtların neden olduğu hava kirliliği, asit yağmurları ve toprak asitleşmesi, küresel ekosistem ve gıda güvenliğini tehdit ediyor. Prof. Demirak'a göre, Türkiye'nin 12. Kalkınma Planı'nın, çevre dostu tarımsal uygulamalarla tarımsal ekolojiye geçişi hızlandırma ve nükleer enerji kapasitesini artırma hedefleri, tarım ve enerji sektörlerini sürdürülebilirlik vizyonu doğrultusunda entegre eden yenilikçi bir yaklaşım sunuyor. Nükleer enerji, kilovat saat başına yalnızca 15 gram CO² emisyonuyla, kömür, petrol ve doğal gaza göre çok daha temiz bir enerji kaynağıdır. Bu, hava kalitesinin iyileştirilmesine, biyolojik çeşitliliğin korunmasına ve gıda güvenliğinin sağlanmasına doğrudan katkıda bulunur. Sinop ve Trakya'da planlanan yeni nükleer santraller, Türkiye'nin enerji bağımsızlığını güçlendirecektir. Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin faaliyete geçmesiyle birlikte, Türkiye'nin enerji güvenliği ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri arasında önemli bir adım atılmış olacaktır.

Tarımda Nükleer Teknolojilerin Kullanımı

Tarım uygulamalarını iyileştirmenin yenilikçi yollarından biri de nükleer teknolojilerdir. İzotop ve radyasyon teknikleri, zararlı ve hastalık kontrolünde, ürün verimliliğinin artırılmasında, toprak ve su kaynaklarının korunmasında ve gıda güvenliğinin sağlanmasında büyük rol oynar. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), bu konuda 50 yılı aşkın deneyime sahiptir. Steril Böcek Tekniği (SIT) gibi yöntemler, kimyasal böcek ilaçlarına duyulan ihtiyacı azaltırken, nükleer tabanlı gıda ışınlama, gıda israfını önler. Bolivya'da sarı humma taşıyan sivrisineklerle mücadelede kullanılan gama ışınlama teknolojisi, bu teknolojinin çok yönlülüğünü göstermektedir. Bu teknoloji, tıbbi cihazların sterilizasyonundan, tarımsal ürünlerin raf ömrünün uzatılmasına kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir. Nükleer teknolojiler, iklim değişikliğine dayanıklı yeni bitki türlerinin geliştirilmesinde de kullanılmaktadır. Bu teknolojilerin doğru ve etik bir şekilde kullanılması, Türkiye'nin tarımsal ekoloji hedeflerine ulaşmasında büyük bir destek sağlayacaktır.